Oyunların Kriptopara Piyasasında Yarattığı Sosyal ve Ekonomik Etkiler
Kriptopara piyasası, NFT’ler popüler olmadan önce temel bankacılık servislerini merkeziyetsiz platformlar üzerinden geliştirme yolunda ilerlemekteydi. Finansal özgürlük için katedilen yol, NFT’lerle beraber, kriptoparaların özellikle sanat ve oyun sektörlerine dokunmasını sağladı. NFT piyasasında en çok ilgi gören ve en çok girişimin görüldüğü bu iki sektör, kriptoparaların bankacılık servisleri dışında da hayatımıza girmesine önemli katkıda bulundu. Sanat alanı, dünyaca ünlü müzayede evlerinin NFT’lere hızlı adaptasyonu ve sanatçıların ilgisiyle birlikte hızlı bir ilerleme kaydederken, oyun sektörü, ihtiyaç duyduğu altyapının gelişmesi için zamana ihtiyaç duymaktadır. NFT piyasasında, oyun alanındaki girişimlerle alım-satım hacminin her geçen gün daha da yükseldiği gözlemlense de kriptoparaların henüz gelişmiş bir oyun sektörüne sahip olduğunu söylemek zor. Bunun altında yatan nedenlerin en başında ise blockchain ağlarının uzun süredir çözülmeye çalışılan merkeziyetsizlik, ölçeklenebilme ve güvenlik etrafındaki 3’lü çıkmazına (trilemma) bağlı ölçeklenme problemi gösterilebilir. Bu yazımızda, geçtiğimiz sene piyasaya damga vurmuş olan ‘’Oyna-Kazan’’ (Play-to-Earn) temelli oyunların, blockchain ağlarının kendi sınırlarına ulaşmasını nasıl tetiklediği ve oyuncular üzerinde yarattığı sosyal etki üzerinde duracağız.
Günlük Kullanım
Kriptoparaların, tam olarak ne zaman fiat paraların yerine geçerek günlük hayatta aktif olarak kullanılacağı herkesin merak ettiği bir konudur. Ödeme sistemleri bu alanda gelişmeye başlasa da henüz kriptoparaların yaygın şekilde itibari paraların yerini aldığını söylemek mümkün değildir. Bunun sebebi, kriptoparaların günlük harcanacak bir para biriminden ziyade yatırım aracı olarak görülmesidir. Örneğin; bir kriptopara borsasının kredi kartını kullanan bir kişiyi ele alalım. Bu kişinin bankaya yatan maaşını borsada tutması, kriptopara fiyatlarındaki aşırı dalgalanma sebebiyle pek cazip değildir. Stabilpara olarak saklanması ise merkezi yapılarından dolayı bankadan pek farklı bir çözüm sunmamaktadır. Ayrıca, borsalar da merkezi oldukları için bankalara karşı bu alanda pek üstünlük sağlamamaktadırlar. Sonuç olarak, kriptoparalara yatırım yapmak ne kadar mantıklı olsa da günlük yaşantıda kullanmak henüz pek avantajlı değildir.
Diğer taraftan NFT içerikli oyunlar, kriptoparaların profilini sadece bir yatırım aracı olmaktan çıkartarak, günlük olarak talep edilen sosyal bir araç haline getirme potansiyeline sahiptir. Finansal işlemlerin yapıldığı ve yatırımların yönetildiği borsa, NFT marketleri veya DeFi platformları dışında, günün stresini atmak, arkadaş grubuyla vakit geçirmek için NFT bazlı oyunların aktif olarak oynanmaya başlaması, kriptoparaların sosyal anlamdaki en büyük gelişim sürecini ortaya çıkartmaya aday görülmektedir.
‘Günlük kullanım’ veya ‘Günlük ödeme’ terimleri, daha çok dışarıda yaptığımız alışverişleri temsil etmektedir. Ancak birçoğumuzun önemli bir vakti sanal ortamda geçmektedir. Bu nedenle, sanal dünyada yapılan alışverişler de ‘günlük ödeme’ veya ‘günlük kullanım’ başlığı altında değerlendirilmelidir. Bu nedenle, oyunların kriptopara sektörüne yapacağı katkı, günlük hayattaki kullanım/harcama başlığı altında ele alınabilir.
Blockchain’in Sınırları
Kriptopara piyasasındaki oyun girişimleri, NFT’ler popüler olmadan önce de mevcuttu. Bu trendin ilk öncülerinden sayılabilecek Crypto Kitties, Ethereum ağında faaliyet gösteren oldukça popüler bir oyundu. Ancak oyunun popüler hale gelmesi, Ethereum ağı için pek olumlu sonuçlar doğurmadı. Oyuncuların sık sık ağa işlem isteği göndermesi nedeniyle madencilere ödenen komisyon oranı giderek arttığı için ağın pahalılaşmasına sebebiyet verdi ve etkinliği düşürdü. 2017 yılında karşılaşılan bu problem, ne yazık ki günümüzde halen devam etmektedir. Son olarak, Sunflower adlı bir oyun, Ocak ayının ilk haftasında, ucuz, hızlı ve güvenilir olmasıyla öne çıkan Polygon ağında ciddi bir yoğunluğa sebep olarak ağdaki komisyon ücretlerinde önemli bir artışa sebep oldu.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, hem 2017 yılında Ethereum ağının hem de günümüzde Polygon ağının sadece tek bir oyunun popüler olmasıyla bu denli komisyon yükselişlerine maruz kalmalarıdır. NFT’lerle beraber neredeyse her gün yeni bir oyun projesi açıklandığı düşünüldüğünde birden fazla oyunun popüler olmasıyla birlikte blockchain ağlarının giderek daha da pahalı hale gelmesi mümkündür.
Oyun projeleri, yukarıdaki sebeplerden ötürü kendilerine özel ağ geliştirmekte veya Avalanche, Solana gibi alternatif ağlara yönelmektedirler. Örneğin, geçtiğimiz seneye damga vuran Axie Infinity, kendi ağı olan Ronin üzerinde faaliyet göstermektedir. Kısacası, blockchain ağlarının mevcut kapasiteleri, yatırımcılarına ciddi bir servet kazandıran Axie Infinity gibi popüler birden fazla oyunu taşımaya henüz elverişli değildir. Dolayısıyla oyunların kriptopara piyasasındaki yeni trend olmasıyla birlikte blockchain ağlarının doğal sınırlarına yaklaştığımız söylenebilir. Çözüm olarak, oyunlara özel oluşturulmuş blockchain ağlarının da dahil olduğu zincirler arası platformlar, oyun tokenlerinin Ethereum gibi ana marketlere ulaşmasını sağlamaktadır. Ölçeklenebilirlikle ilgili mevcut çalışmaların olgunlaşmasıyla beraber oyun sektörünün tam anlamıyla gelişmiş bir ekosisteme kavuşması ve kriptopara piyasasını bir sonraki seviyeye taşıması mümkündür.
Sosyal Dilemma
NFT içerikli oyunların temel oyun prensibi, ‘’Oyna-Kazan’’ olarak ifade edilmektedir. Mevcut oyun projeleri, oyun oynayarak para kazanma hayali kuran birçok kişinin hayallerinin gerçekleşmesi için bu doğrultuda atılmış önemli adımlar olarak görülebilir. Ancak, bu sistem üzerine kurulu olmayan mevcut oyun sektöründeki oyuncuların, kriptoparaların ve NFT’lerin, oyunların bir parçası olması konusunda aynı derecede hevesli olmadıkları görülmektedir. Bunun sebebi, oyuncuların mevcut oyunlara ücretsiz veya tek seferlik satın alımlarla erişebilmesi ve sadece oyun oynama amacı taşımalarına rağmen, oyna-kazan türündeki oyunların, oyunculara sürekli bir maliyet getirmesinden korkulmasıdır. Ayrıca, oyunun sunduğu gelir imkanı nedeniyle oyunların sadece oyuncular tarafından değil, buradaki gelirden faydalanmak ya da manipüle etmek isteyen kişiler tarafından kullanılacağı beklentisi de olumsuz bir bakış oluşturmaktadır.
Endişeler ile ilgili olarak Axie Infinity örneğini ele aldığımızda, oyunun en popüler olduğu zamanlarda, oyun oynamak için alınması gereken 3 adet Axie fiyatının binlerce doları bulmakta olduğunu görüyoruz. Oyuna ilk giriş maliyetinin bu kadar yüksek olması, yeni oyuncuların oyuna girişini zorlaştırırken, oyunların da en temel işlevi olan eğlence faktöründen uzaklaşmasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle, oyna-kazan prensibindeki oyunlarda, NFT ürünlerin değer kazanması ile birlikte oyuna giriş maliyetinin düşük olması da aslında sorunun büyük ölçüde çözümlenmesini sağlamaktadır. Nitekim Axie Infinity, geçtiğimiz günlerde oyuna başlamanın ücretsiz olması konusunda çalışma yürüttüğünü açıkladı. Axie Infinity, popülerliğinden kaynaklı olarak sektörün lideri konumundadır. Dolayısıyla yeni faaliyete geçen oyun projelerinin Axie ile rekabet edebilmesi için giriş maliyetlerini düşürmeleri zorunludur. Sonuç olarak, NFT bazlı oyunların, oyuncuların maliyet alanındaki kaygılarını giderileceği yeni bir dönemin eşiğinde olduğu görülmektedir. Oyun içi maliyetler ise halihazırdaki oyun piyasasında da bulunduğu için oyuncular tarafından tepki çekmesi beklenmemektedir.
Piramit Eleştirisi
Oyna-kazan sistemini kullanan oyunlar için yapılan en ciddi eleştirilerden birisi de bu modelin bir piramit sistemi olduğu ve yeni oyuncu girişi olmadığında çökeceğiyle ilgili eleştirilerdir. Oyunun popüler olmasıyla beraber oyun NFT’lerine talebin artması, fiyatları doğal olarak yukarı çekmektedir. Dolayısıyla oyuna girişin minimum maliyetle sağlanması, oyuncuyu oyunda ilerlemeye teşvik eden mekanizmaların olması gibi geliştirmeler, piramit eleştirilerinin bertaraf edilmesi açısından son derece önemlidir.
Talebin sürdürülebilir olmayacağıyla ilgili görüşlerin tek sebebi giriş maliyeti değildir. Normalde, oyun sektöründeki talep her sene arttığı için, sektörde talebin düşmesiyle ilgili ciddi endişeler bulunmamaktadır. Ancak oyna-kazan oyunlarındaki oyuncuların oluşturduğu talebin azalabileceğiyle ilgili endişenin kaynağı, sektördeki büyük şirketlerin NFT bazlı oyunlara yatırım yapmakta acele etmemelerinden kaynaklanmaktadır.
Yazının başında, sanat sektöründeki NFT’lerin dünyaca ünlü müzayede evleri tarafından geleneksel alıcılarla buluşturulduğundan bahsetmiştik. Müzayede evlerinin hızlı adaptasyonu, sanat eserlerinin NFT formatında olmasının mantıklı olup olmadığıyla ilgili toplumsal tartışma kısmının hızlı bir şekilde geçilmesini sağladı. Müzayede evlerinin sahip olduğu prestij ve sanatın sübjektifliği sayesinde, sanat NFT’leri hızlıca benimsendi. Oyun NFT’leri konusunda ise sektörün ileri gelen şirketleri hızlı karar almaktan kaçındılar. Bunun sebebi oyunun, sanatla karşılaştırıldığında çok daha komplike süreçlere ve bileşenlere sahip olması olarak özetlenebilir. Günümüzde, Ubisoft, EA gibi önde gelen şirketlerin NFT içerikli oyunlar konusunda çeşitli çalışmaları mevcut olmasına karşın, oyunun geliştirme ve benimsenme süreci zaman almaktadır. Bu nedenle, oyna-kazan temelli oyunlara ait NFT’lerin, sanat eserlerindeki gibi geleneksel alıcılarla, yani kriptoparaya ilgi duymayan oyuncularla etkileşime girebilmesi için zamana ihtiyaç duyulmaktadır.
Piramit eleştirisinde görülen talebin sürekliliğiyle ilgili sorunlar, giriş maliyetlerinin düşürülmesi ve sektörün ileri gelen şirketlerinin halihazırdaki çalışmalarının önümüzdeki aylarda sonuçlanması ve Axie Infinity gibi başarılı birçok oyunun ortaya çıkmasıyla birlikte, oyuncuların oyna-kazan temelli oyunlara adaptasyonu hızla artarak, mevcut endişeler giderilecektir. Bu hamlelerin yapılması, NFT bazlı oyunların, kriptopara piyasasındaki yükselişinin geçtiğimiz seneyle sınırlı kalmayarak önümüzdeki senelerde çok daha agresif bir biçimde kendini göstermesini sağlayacaktır.
Sonuç
Yıllık yaklaşık 220 milyar USD gelir üreten oyun sektörünün, kriptopara piyasasını bir üst noktaya taşıyabilecek insan ve sermaye bolluğuna sahip olduğuna hiç şüphe yok. Blockchain ağlarındaki ölçeklenebilirlik sorunu ise kripto piyasasının henüz gelişmiş bir oyun ekosistemine hazır olmadığına işaret etmektedir. Buna rağmen oyun piyasasının dinamik yapısı ve yeni proje sayısının fazlalığı, piyasadaki yatırım iştahının yüksek olduğunu göstermektedir. Buna dayanarak, önümüzdeki aylarda ve yıllarda Axie Infinity gibi başarılı birçok oyun projesinin hayata geçmesi sürpriz olmayacaktır. Bununla beraber, çok sayıda oyunun, mevcut kriptopara platformlarının oluşturduğu yoğunlukla birlikte merkeziyetsiz ağlarda sorunsuz çalışabilir hale gelmesi, kriptopara piyasasının sadece yatırım ve para transferi için kullanılan bir piyasa algısından çıkarak çok daha geniş ve kapsamlı bir profile kavuşmasını sağlayabilir. NFT trendiyle birlikte hız kazanan oyun sektörünün kriptopara piyasasının geleceğini temsil ettiği söylenebilir.
Hazırlayan: Berkay Aybey
Burada ifade edilen görüş ve yorumlar BV Crypto’ya aittir. BV Crypto, bu yazı temel alınarak yapılacak herhangi bir finansal işlemden sorumlu tutulamaz. Her yatırım ve ticaret hamlesi risk içerdiğinden, bu tür kararlar alırken kendi araştırmanızı yapmanızı tavsiye ediyoruz.